having the same key but differing in being major or minor

listen to the pronunciation of having the same key but differing in being major or minor
Englisch - Türkisch

Definition von having the same key but differing in being major or minor im Englisch Türkisch wörterbuch

relative
akraba

Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor. - All my relatives live in this city.

O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı. - He embraced his relatives before he left.

relative
{i} hısım
relative
{s} göreceli

Bugün, Güneydoğu'da göreceli bir barış havası vardır. - Today, there is a climate of relative peace in the south-east.

Hayatta her şey görecelidir. - Everything in life is relative.

relative
nispi

Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz. - You can use a psychrometer to measure relative humidity.

relative
ilgili/göreli
relative
{i} ilgi zamiri
relative
{i} yakın

Tom ve Mary yakın akrabadırlar. - Tom and Mary are close relatives.

Tom benim yakın bir akrabam. - Tom is a close relative of mine.

relative
mensup
relative
(sıfat) ilgili, göreceli, izafi, karşılaştırmalı, bağıl, bağıntılı
relative
başkasına nispetle vaki olan
relative
bağlı
relative
ilişkin
relative
relativenessnispet
relative
{s} karşılaştırmalı
relative
{i} ilgi cümleciği
relative
relativelynispeten
relative
{s} fiz., kim., mat. bağıl, nispi, izafi: relative humidity
relative
{s} bağıntılı
relative
(Askeri) GÖREVLİ (NİSPİ)
Englisch - Englisch
relative
having the same key but differing in being major or minor

    Silbentrennung

    ha·ving the same key but differing in be·ing ma·jor or Mi·nor

    Türkische aussprache

    hävîng dhi seym ki bʌt dîfrîng în biîng meycır ır maynır

    Aussprache

    /ˈhavəɴɢ ᴛʜē ˈsām ˈkē ˈbət ˈdəfrəɴɢ ən ˈbēəɴɢ ˈmāʤər ər ˈmīnər/ /ˈhævɪŋ ðiː ˈseɪm ˈkiː ˈbʌt ˈdɪfrɪŋ ɪn ˈbiːɪŋ ˈmeɪʤɜr ɜr ˈmaɪnɜr/
Favoriten