Kolu bir ördeğin kafası gibi şekillendirilmiş.
- The handle is shaped like a duck's head.
Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.
- Our political system was shaped by feudal traditions.
Tom'un evi piramite benzer biçimlidir.
- Tom's house is shaped like a pyramid.
Dünya bir küre şeklindedir.
- The earth is shaped like a sphere.
O, ona bir kalp şeklinde kırmızı bir pasta pişirdi.
- He baked her a red cake shaped like a heart.