O, eve girmeden önce ayakkabılarını kazıyarak temizledi.
- She scraped her shoes clean before she entered the house.
Tom botlarından çamuru kazıdı.
- Tom scraped the mud off his boots.
Çocuk kulağını kaşıdı.
- The boy scratched his ear.
Tom uzandı ve ayak bileğini kaşıdı.
- Tom reached down and scratched his ankle.