having spots or points

listen to the pronunciation of having spots or points
Englisch - Türkisch

Definition von having spots or points im Englisch Türkisch wörterbuch

punctuate
{f} noktalamak
punctuate
noktala

Saman nezlesi mevsiminde, Mary'nin cümleleri genellikle hapşırmalarla noktalandı. - During hayfever season, Mary's sentences were usually punctuated by sneezes.

punctuate
(sözü/vb.) ikide bir kesmek
punctuate
çekitleme işaretlerini koymak
punctuate
{f} lâfını kesmek
punctuate
{f} araya girmek
punctuate
{f} sözünü kesmek
punctuate
{f} noktalamak, noktalama işaretleri koymak
punctuate
nokta gibi arasına girmek kes/noktala
punctuate
üzerinde durmak
punctuate
{f} noktalama işaretlerini koymak
punctuate
cümleleri ayırmak için nokta koymak
Englisch - Englisch
{a} punctuate
having spots or points

    Silbentrennung

    ha·ving spots or points

    Türkische aussprache

    hävîng späts ır poynts

    Aussprache

    /ˈhavəɴɢ ˈspäts ər ˈpoints/ /ˈhævɪŋ ˈspɑːts ɜr ˈpɔɪnts/
Favoriten