Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having sense, produced by sensation

listen to the pronunciation of having sense, produced by sensation
Englisch - Türkisch

Definition von having sense, produced by sensation im Englisch Türkisch wörterbuch

sensitive
duyarlı

Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın. - You are too sensitive to criticism.

Isıya karşı çok duyarlıyım. - I am very sensitive to heat.

sensitive
hassas

Tom hassas bir çocuk. - Tom is a sensitive child.

Tom soğuğa karşı çok hassastır. - Tom is very sensitive to cold.

sensitive
{s} içli
sensitive
çabuk etkilenen
sensitive
(Tıp) sansitif
sensitive
duyar

O, soğuğa karşı çok duyarlıdır. - He is very sensitive to cold.

Isıya karşı çok duyarlıyım. - I am very sensitive to heat.

sensitive
hassaslık
sensitive
narin
sensitive
çok duygusal
sensitive
alıngan

O kadar alıngan olma. - Don't be so sensitive.

sensitive
duyguları çok iyi belirten
sensitive
(Biyoloji) sensitif
sensitive
hassas kimse
sensitive
alıngan kimse
sensitive
(Askeri) HASSAS: Açıklanması himayesinde bulundurduğu kişinin güvenliğine tehdit, yüz kızarıklığı ve ihlal oluşturan özel koruma gerektiren. Bir kuruluş, tesis, şahıs, mevki-makam, doküman, malzeme veya faaliyete tatbik edilebilir
sensitive
{s} to -e duyarlı, -e hassas
sensitive
(sıfat) duyarlı, hassas, alıngan, duygulu, içli
Englisch - Englisch
{a} sensitive
having sense, produced by sensation
Favoriten