having reverberation or ambience

listen to the pronunciation of having reverberation or ambience
Englisch - Türkisch

Definition von having reverberation or ambience im Englisch Türkisch wörterbuch

wet
ıslatmak

Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder. - Tom hates to get his feet wet.

Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma. - Don't be afraid to get your feet wet.

wet
ıslak

Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir. - This kind of shoe is apt to slip on wet ground.

Tom eve sırılsıklam ıslak vardı. - Tom arrived home soaking wet.

wet
{i} yağmurlu hava
wet
{s} içkili
wet
ıslamak
wet
-e işemek
wet
{i} isteksiz kimse
wet
{s} yağışlı

Seattle çok yağışlı bir iklime sahiptir. - Seattle has a very wet climate.

Hava çok soğuk değildi, ama her zaman yağışlıydı. - It was not very cold, but it was always wet.

wet
{f} içki ile kutlamak
wet
{s} hatalı
wet
ıslak,v.ıslat: adj.ıslak
wet
(İnşaat) ıslak, nemli
wet
(isim) martavalcı, ıslaklık, rutubet, yağmurlu hava, içki, içki yasağı karşıtı, isteksiz kimse
wet
içki yasağ
wet
kim

İyi ki kimse ıslanmadı. - Luckily nobody got wet.

Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz. - No one can dry another's tears without wetting his own hands.

wet
{i} içki
wet
{i} içki yasağı karşıtı
Englisch - Englisch
wet
having reverberation or ambience

    Silbentrennung

    ha·ving re·ver·be·ra·tion or am·bi·ence

    Türkische aussprache

    hävîng rivırbıreyşın ır ämbiıns

    Aussprache

    /ˈhavəɴɢ rēˌvərbərˈāsʜən ər ˈambēəns/ /ˈhævɪŋ riːˌvɜrbɜrˈeɪʃən ɜr ˈæmbiːəns/
Favoriten