having or showing interest

listen to the pronunciation of having or showing interest
Englisch - Türkisch

Definition von having or showing interest im Englisch Türkisch wörterbuch

interested
ilgili

Tom okçulukla çok ilgili olduğunu söyledi. - Tom said that he was very interested in archery.

O, ilgili görünmüyordu. - She didn't seem interested.

interested
{s} meraklı

Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım. - I'm always interested in reading his column.

Magdalena coğrafyaya meraklıdır. - Magdalena is interested in geography.

interested
(Ticaret) hissedar
interested
çıkar gözeten
interested
{f} ilgilendir

Seni ilgilendiren bir şey var mı? - Is there something that interested you?

Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu. - I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.

interested
{s} pay sahibi olan
interested
{s} taraflı
interested
{s} ortağı
interested
{s} çıkarcı
Englisch - Englisch
interested
having or showing interest

    Silbentrennung

    ha·ving or show·ing in·ter·est

    Türkische aussprache

    hävîng ır şōîng întrıst

    Aussprache

    /ˈhavəɴɢ ər ˈsʜōəɴɢ ˈəntrəst/ /ˈhævɪŋ ɜr ˈʃoʊɪŋ ˈɪntrəst/
Favoriten