having no bounds; limitless

listen to the pronunciation of having no bounds; limitless
Englisch - Türkisch

Definition von having no bounds; limitless im Englisch Türkisch wörterbuch

bottomless
{s} dipsiz

Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı. - The demon grabbed my sister and, with howling laughter, cast her into a bottomless pit.

O, dipsiz bir bardak. - It's a bottomless glass.

bottomless
sınırsız
bottomless
çok derin
bottomless
altsız
bottomless
{s} sonsuz, sınırsız
bottomless
{s} esrarengiz
bottomless
{s} anlaşılmaz
bottomless
dipsiz/sonsuz
Englisch - Englisch
bottomless
having no bounds; limitless
Favoriten