Englisch - Türkisch
Definition von having negative equity; owing more on an asset than its market value im Englisch Türkisch wörterbuch
- underwater
- sualtı
Bu akvaryumun bir sualtı tüneli var.
-This aquarium has an underwater tunnel.
En sevdiğiniz sualtı düşmanı nedir?
-What's your favorite underwater enemy?
- underwater
- {f} su altında
Tom su altında yüzerken gözlerinin kapatır.
-Tom closes his eyes when he swims underwater.
Su altında nefes alabilmenin hayalini kurardım.
-I used to dream about being able to breathe underwater.
- underwater
- sualtında
Sualtında yüzebilir misin?
-Can you swim underwater?
Ben genç bir kızken hep sualtında yaşamak istedim.
-When I was a young girl, I always wanted to live underwater.
- underwater
- {s} sualtındaki
- underwater
- {s} su altında olan/kullanılan, sualtı
- underwater
- su seviyesinin altında olan kısım
- underwater
- suyun altında
Suyun altında ağlamak mümkün mü?
-Is it possible to cry underwater?
- underwater
- geminin su hattından aşağıda olan
- underwater
- su altında olan veya kullanılan
- underwater
- su altında olan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von having negative equity; owing more on an asset than its market value im Englisch Englisch wörterbuch
- underwater
We've been underwater on our mortgage ever since the housing crash.
having negative equity; owing more on an asset than its market value
Silbentrennung
ha·ving neg·a·tive equity; ow·ing more on an as·set than its mar·ket val·ueAussprache
Resimler
Favoriten