Tom muhtemelen yarın hastaneden taburcu edilecek.
- Tom will likely be discharged from the hospital tomorrow.
O taburcu edilmek üzere.
- She's about to be discharged.
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
- The policemen fired at the car's tires.
İspanyol ilk olarak ateş etti.
- The Spanish fired first.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
- A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
Onun kovulması için hiçbir sebep yok.
- There is no reason why he should be dismissed.
Onun kovulması garip.
- It is strange for him to be dismissed.
to be fired.