having fitness, propriety, or suitableness

listen to the pronunciation of having fitness, propriety, or suitableness
Englisch - Türkisch

Definition von having fitness, propriety, or suitableness im Englisch Türkisch wörterbuch

clever
{s} zeki

Keşke daha zeki olsaydım. - I wish I were clever.

O benden daha zekidir. - He is cleverer than I.

clever
{s} akıllı

O, kit'in çok akıllı bir parçasıdır. - It's a very clever piece of kit.

Köpek akıllı bir hayvandır. - A dog is a clever animal.

clever
{s} zarif
clever
{s} becerikli

Tom akıllı ve beceriklidir. - Tom is clever and resourceful.

O, zeki ve becerikli. - He's clever and resourceful.

clever
{s} cin gibi
clever
açıkgöz
clever
uz
clever
zeyrek
clever
çok bilmiş
clever
acar
clever
kafalı
clever
parlak
clever
usta
clever
(sıfat) zeki, akıllı, cin gibi, zarif, becerikli, yetenekli; esprili
clever
beceriklilik
clever
cleverness akıllık
clever
cleverhl akılca
Englisch - Englisch
clever
having fitness, propriety, or suitableness
Favoriten