Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
- Tom is cold, distant and arrogant.
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
- No woman is as arrogant as she is.
Tom kendini beğenmiş ve kibirli.
- Tom is pompous and arrogant.
Mary, güzelliği konusunda kendini beğenmiştir.
- Mary is arrogant about her beauty.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O benim mekanımda küstahça cevap verdi.
- She arrogantly answered in my place.