having collapsed

listen to the pronunciation of having collapsed
Englisch - Türkisch

Definition von having collapsed im Englisch Türkisch wörterbuch

fallen
düşen

Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi. - The road was blocked by fallen rocks.

Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi. - Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.

fallen
düşmüş

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı. - A fallen tree blocked the path.

fallen
fethedilmiş
fallen
şehit
fallen
düşkün
fallen
{f} düş

Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı. - The garden was covered with fallen leaves.

Benim tatil planı suya düştü. - My holiday plan has fallen through.

fallen
günahkâr
fallen
sırılsıklam aşık olmak
fallen
{s} yeryüzüne inmiş
fallen
{s} kötü yola düşmüş
fallen
{s} ele geçirilmiş
fallen
{s} düşük
fallen
f., bak. fall
fallen
fall düş
fallen
{s} şehit düşmüş
Englisch - Englisch
fallen
having collapsed

    Silbentrennung

    ha·ving col·lapsed

    Türkische aussprache

    hävîng kıläpst

    Aussprache

    /ˈhavəɴɢ kəˈlapst/ /ˈhævɪŋ kəˈlæpst/
Favoriten