having care (for); attentive to potential danger, error or harm; cautious

listen to the pronunciation of having care (for); attentive to potential danger, error or harm; cautious
Englisch - Türkisch

Definition von having care (for); attentive to potential danger, error or harm; cautious im Englisch Türkisch wörterbuch

careful
{s} dikkatli

Sağlığı hakkında dikkatli olduğundan dolayı o nadiren hastalanır. - He seldom gets sick because he is careful about his health.

Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin. - If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.

careful
{s} itinalı
careful
{s} titiz

Bir karar vermeden önce seçenekleri titizlikle düşünüp taşınmalıyız. - We should weigh the options carefully before making a decision.

careful
{s} ölçülü
careful
dikkatle yapılmış
careful
cimri
careful
özenli

Bir hediyeyi özenli biçimde seç. - Choose a present carefully.

careful
sıkı
careful
dikkatli olma

Evet. Biz çok dikkatli olmalıyız. - Yes. We should be very careful.

Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın. - You must be careful not to make him angry.

careful
{s} idareli
careful
carefulness dikkat
careful
{s} düşünen
careful
{s} tutumlu (aşırı)
careful
carefully dikkatle
careful
cimri/dikkatli
careful
{s} tedbirli
Englisch - Englisch
careful

He was a slow and careful driver.

having care (for); attentive to potential danger, error or harm; cautious

    Silbentrennung

    ha·ving care (for); at·ten·tive to po·ten·tial danger, er·ror or harm; cau·tious

    Aussprache

Favoriten