Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
Van Horn ailesi zengindi.
- The Van Horn family was rich.
Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
- China is rich in natural resources.
Bir nehir havzasının genellikle verimli tarım arazileri vardır.
- The basin of a river usually has rich farmland.
Ailem varlıklı değildir.
- My family is not rich.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
- Rich people show off with their expensive watches.
Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.
- An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.
Ailem varlıklı değildir.
- My family is not rich.
Bütün varlığını kaybetti.
- He lost all his riches.
Çok zengin olduğunu duyuyorum.
- I hear you're very rich.
Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
- They say he is very rich.
Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
- You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
Son zamanlarda bir çok hileli iğrenç olaylar vardı.
- Recently there have been a lot of nasty incidents with fraud.
Bazen zengin insanlar çok parası olmayan diğer insanlara tepeden bakarlar.
- Sometimes rich people look down on other people who do not have much money.
Zengin olsam, ona para vermem.
- Even if I were rich, I wouldn't give money to him.
Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.
- The French language is rich in synonyms.
He wants to make gobs of money selling cassettes.