have a dinner

listen to the pronunciation of have a dinner
Englisch - Türkisch
Bir akşam yemeği
have dinner
akşam yemeği ye

Tom, Mary'nin onunla akşam yemeği yeme davetini kabul etti. - Tom accepted Mary's invitation to have dinner with her.

Tom dün akşam akşam yemeği yemedi. - Tom didn't have dinner last night.

have dinner
yemek yemek

Bu akşam benimle yemek yemek ister misin? - Do you want to have dinner with me tonight?

Bu akşam evimde yemek yemek ister misin? - Would you like to have dinner at my place tonight?

have dinner
akşam yemeği yemek

Benimle akşam yemeği yemek için gel. - Come have dinner with me.

Akşam yemeği yemek istiyorum. - I would like to have dinner.

have a dinner

    Silbentrennung

    have a din·ner

    Türkische aussprache

    häv ı dînır

    Aussprache

    /ˈhav ə ˈdənər/ /ˈhæv ə ˈdɪnɜr/
Favoriten