haube

listen to the pronunciation of haube
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von haube im Englisch Türkisch wörterbuch

bonnet
{i} kaput

Tom, araç kaputunda kendine bir yumurta kızarttı. - Tom fried himself an egg on his car bonnet.

cap
(İnşaat) kapak

Tom şişe kapakları topluyor. - Tom collects bottle caps.

Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu. - Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.

bonnet
başlık
bonnet
başlık şeklindeki kapak
bonnet
motor kapağı
bonnet
bone
cap
başlık

Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir. - Fewer graphics and more captions would make the description clearer.

Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım. - I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.

bonnet
başlık giydirmek
bonnet
{i} bağcıklı bone
bonnet
{i} İng., oto. kaput, kaporta
bonnet
{i} kep
bonnet
{i} şapka
bonnet
(Nükleer Bilimler) kapak
cap
{f} kapatmak
cap
{i} büyük harf, majüskül