I supported her even against my father.
- Hatta babama karşı onu destekledim.
Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
- Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
We haven't even discussed that yet.
- Hatta biz onu henüz tartışmadık.
Don't even touch them.
- Hatta onlara dokunmayın.
Even Tom is a little interested in learning French.
- Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.