About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
There's proper etiquette for everything, even an orgy.
- Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
We haven't even discussed that yet.
- Hatta biz onu henüz tartışmadık.
Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
- Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
Don't even touch them.
- Hatta onlara dokunmayın.