For the sake of argument.
For old times' sake.
He quit smoking for the sake of his health.
- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
They worked hard for the sake of their children.
- Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
Dan had no memory of what he had done.
- Dan yaptıklarından hiçbir şey hatırlamıyordu.
I have a dim memory of my grandmother.
- Büyükannemi hayal meyal hatırlıyorum.
Memories of my college days come to my mind.
- Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
- Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?