Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
- At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
Kompozisyon aceleyle yazılmış, bu nedenle o muhtemelen hatalarla doludur.
- The composition has been written hurriedly, so it's probably full of errors.
O bunu telaşla yazdı.
- He wrote it hurriedly.