Türkisch - Englisch
Definition von hastalanma im Türkisch Englisch wörterbuch
- hastalanma oranı
- incidence of a disease
- hastalanmak
- (Dilbilim) be down with
- hastalanmak
- become sick
- hastalanmak
- got sick
- hastalan
- get laid
- hastalan
- got laid
- hastalan
- take sick
- hastalan
- got sick
- hastalan
- {f} sickening
- hastalan
- get sick
I never want to see you get sick.
-Hastalandığını asla görmek istemiyorum.
If you don't eat, you'll get sick.
-Yemezsen, hastalanırsın.
- hastalan
- gotten sick
- hastalan
- sicken
- hastalanmak
- go down with
- Hastalanmak
- become ill
- hastalanmak
- get sick
- hastalanmak
- get ill
- hastalanmak
- to get sick, fall ill
- hastalanmak
- be taken ill
- hastalanmak
- fall ill
- hastalanmak
- be sickening for
- hastalanmak
- sicken
- hastalanmak
- to get sick, to become ill
- hastalanmak
- go down
- hastalanmak
- ail
- hastalanmak
- take ill
- hastalanmak
- fall sick
- hastalanmak
- fall
She is afraid of falling ill again.
-O tekrar hastalanmaktan korkuyor.
- hastalanmak
- take sick
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von hastalanma im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Hastalanmak işi
- (Osmanlı Dönemi) İ'TİLAL
- hastalanmak
- Sağlığı bozulmak, esenliği yerinde olmamak, hasta olmak: "Hastalanınca Rabia onun odasına girip çıkmaya başladı."- T. Buğra
- hastalanmak
- Sağlığı bozulmak, esenliği yerinde olmamak, hasta olmak
Relevante Übersetzungen
hastalanma
Silbentrennung
has·ta·lan·maResimler
Historie
Favoriten