haset

listen to the pronunciation of haset
Türkisch - Englisch
jealousy
jaundice
(Konuşma Dili) envious, jealous
envy, jealousy
gloating
grudger
envy

To feel envy is a sin. - Haset etmek günahtır.

green-eyed
grudging
envy, jealousy, covetousness, grudge, green-eyed monster kıskançlık, çekememezlik, günü
malice
envious
covetousness
grudge
yellow
the green eyed monster
jealous
green eyed
haset etme
Do not envy
haset etmek
to envy kıskanmak, çekememek, günümek
haset etmek
to envy, be jealous of
haset etmek
grudge
kıskançlık, çekememezlik, haset
jealousy, envy, jealousy
Türkisch - Türkisch
Kıskançlık, çekememezlik, günü: "Gözlerinde bir fena haset kıvılcımı, bir bayağılık yakalıyordu."- R. N. Güntekin
Kıskançlık, çekememezlik, günü
Kıskançlık, çekememezlik
haset etmek
Kıskanmak, çekememek, günülemek
haset
Favoriten