has a lot of breath

listen to the pronunciation of has a lot of breath
Englisch - Türkisch

Definition von has a lot of breath im Englisch Türkisch wörterbuch

a lot of
birçok

Birçok müşteri danışma için avukata gelirler. - A lot of clients come to the lawyer for advice.

Yolda birçok hayvan gördü. - He saw a lot of animals on the road.

a lot of
sürüsüne bereket
a lot of
bini bir paraya
a lot of
bir dünya
a lot of
külli
a lot of
çok

Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var. - I can't go out because I have a lot of homework.

Ailesini çok endişelendirdi. - He caused his parents a lot of anxiety.

a lot of
niçe-niçe
a lot of
kârlı
a lot of
bir çok

Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı. - Recently, there's been a lot of talk about distance education.

Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun. - You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.

a lot of
çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
Englisch - Englisch
have a long wind
A lot of
gobs of

He wants to make gobs of money selling cassettes.

a lot of
very much, very many
has a lot of breath

    Silbentrennung

    has a Lot of breath

    Türkische aussprache

    hız ı lôt ıv breth

    Aussprache

    /həz ə ˈlôt əv ˈbreᴛʜ/ /həz ə ˈlɔːt əv ˈbrɛθ/
Favoriten