Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.
- The old woman climbed the stairs with difficulty.
Ben sınavı zorlukla geçtim.
- I passed the examination with difficulty.
Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.
- This kind of music is something that older people have difficulty understanding.
Ben bu sorunu güçlükle çözdüm.
- I solved this problem with difficulty.
Sorunu çözmede zorluk çektim.
- I had difficulty working out the problem.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.