Sami çok çalışkan biri adamdı.
- Sami was a very hard-working guy.
Mary çok çalışkan bir kadın.
- Mary is a very hard-working woman.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.
Tom'un karısı çalışkandır.
- Tom's wife is hard-working.
Tom Bill'den daha çalışkan değil.
- Tom is no more hardworking than Bill is.
Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.
- Tom is more hardworking than any other student in his class.
Ağır iş için teşekkürler.
- Thanks for the hard work.
Tom çok çalışkan değil.
- Tom isn't very hardworking.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
- Tom is a very hardworking student.
Tom Mary'nin sıkı çalışmasını takdir etti.
- Tom appreciated Mary's hard work.
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
- Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.
... give these hard-working responsible americans ...
... do things exposed hard-working families ...