happy, content

listen to the pronunciation of happy, content
Englisch - Türkisch

Definition von happy, content im Englisch Türkisch wörterbuch

pleased
memnun

Seninle tanıştığıma memnun oldum. - I'm pleased to meet you.

Babamın bana verdiği bu saatten memnunum. - I am pleased with this watch my father gave me.

pleased
{f} memnun et

Seni memnun ettim, değil mi? - I pleased you, right?

Yağmura rağmen bu yolculuk beni çok memnun etti, genel olarak. - In spite of the rain, this trip very much pleased me, on the whole.

pleased
iste/memnun et
pleased
hazzetmek
pleased
hoşnut olmak
pleased
{s} keyifli

Tom çok keyifli olacak. - Tom will be so pleased.

Tom keyifli görünmüyordu. - Tom didn't look pleased.

pleased
hoşnut

Ben senin hoşnut olmandan memnunum. - I'm glad you're pleased.

Ben senin hoşnut olacağını düşündüm. - I thought you'd be pleased.

Englisch - Englisch
pleased
happy, content
Favoriten