happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

listen to the pronunciation of happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner
Englisch - Türkisch

Definition von happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner im Englisch Türkisch wörterbuch

suddenly
aniden

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly rain began to fall.

suddenly
birdenbire

O birdenbire çok mutlu oldu. - He was suddenly very happy.

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

suddenly
ansızın

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti. - Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.

Neden ansızın dün öğleden sonra gittin? - Why did you suddenly leave yesterday afternoon?

suddenly
birden

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
Englisch - Englisch
suddenly
happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

    Silbentrennung

    hap·pen·ing quick·ly and with lit·tle or no warning; in a sud·den man·ner

    Aussprache

Favoriten