Definition von hantalca im Türkisch Englisch wörterbuch
- awkwardly
- lumberingly
- lumbering
- clumsily
- hantal
- unwieldy
- hantal
- awkward
I felt awkward around them.
-Ben onların çevresinde hantal hissettim.
The movements of this robot are awkward.
-Bu robotun hareketleri hantaldır.
- hantal
- ungainly
Very tall people can often be ungainly.
-Çok uzun boylu insanlar genellikle hantal olabiliyor.
- hantal
- bulky
- hantalca koşmak
- lob
- hantal
- {s} clumsy
Seals are clumsy and ponderous on land, but very graceful in the water.
-Foklar karada sakar ve hantal, suda ise çok zariftir.
When Tom was little he was clumsy and would fall often. All his pants would have knee patches.
-Tom küçükken hantaldı ve sık sık düşerdi. Tüm pantolonlarının diz yamaları olurdu.
- hantal
- loutish
- hantal
- cumbersome
Government red tape has made the process very cumbersome and hard to understand.
-Devlet bürokrasisi, süreci çok hantal ve anlaşılması güç bir duruma soktu.
- hantal
- hulky
- hantal
- clunky
- hantal
- {s} rude
- hantal
- securely
- hantal
- blundering
- hantal
- lumbering
- hantal
- bovine
- hantal
- gawky
- hantal
- ponderous
Seals are clumsy and ponderous on land, but very graceful in the water.
-Foklar karada sakar ve hantal, suda ise çok zariftir.
- hantal
- slowcoach
- hantal
- slob
- hantal
- inexpert
- hantal
- gross
- hantal
- lumber
- hantal
- lubber
- hantal
- plodding
- hantal
- Yahoo
- hantal
- soggy
- hantal
- stodgy
- hantal
- elephantine
- hantal
- sesquipedalian
- hantal
- hulking
- hantal
- lumpish
- hantal
- ungraceful
- hantal
- clumsy, awkward, klutzy
- hantal
- unnecessarily large, unwieldy, bulky, huge, coarsely made
- hantal
- chubby
- hantal
- clumsy, gross, coarse, awkward; cumbersome, awkward, bulky; lowcoach, slowpoke
- hantal
- cumbrous
- hantal
- hulk
- hantal
- lubberly
- hantal
- lubberlike
Relevante Übersetzungen
Definition von hantalca im Türkisch Türkisch wörterbuch
- HANTAL
- (Osmanlı Dönemi) Kaba, büyük ve ağır
- hantal
- Kocaman, iri, kaba
- hantal
- Kocaman, iri, kaba: "Epey iri ve hantal bir vücudu vardı."- A. H. Tanpınar. İşi, davranışları kaba ve yavaş: "Suat onun yanında kendini iri yarı ve hantal hissetti, bırakıp kaçası geldi."- A. İlhan
- hantal
- İşi, davranışları kaba ve yavaş