Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem.
- I never prevent my enemies from hanging themselves.
Tom ceketini asmak için dolabı açtı.
- Tom opened the closet to hang up his coat.
Babil, asma bahçeleriyle ünlüydü.
- Babylon was famous for its hanging gardens.
Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem.
- I never prevent my enemies from hanging themselves.
Tom'un Mary'ye ait duvarında asılı birkaç fotoğrafı vardı.
- Tom had several photos of Mary hanging on his wall.
Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı.
- Tom enjoyed looking at the paintings hanging on Mary's wall.
Kendisini asarak intihar etti.
- He committed suicide by hanging himself.
Tom kendini asarak intihar etti.
- Tom committed suicide by hanging himself.
Bu dikiş makinasını kavramak ne kadar sürer?
- How long does it take to get the hang of this sewing machine?
Her zaman Tom'la niye takıldığını anlamıyorum.
- I don't understand why you hang out with Tom all the time.
Anlamıyorum. Niye her zaman onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
Tavandan sarkan güzel bir avize vardı.
- There was a beautiful chandelier hanging from the ceiling.
Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı.
- Tom enjoyed looking at the paintings hanging on Mary's wall.
Bir kristal avize masanın üzerinde asılıydı.
- A crystal chandelier was hanging over the table.
İnsanları askıda bırakmaktan hoşlanmıyorum.
- I don't like to leave people hanging.
The culprits were hanged from the nearest tree.
The smoke hung in the room.
The program has a bug that can hang the system.
Let's hang this cute animal design in the nursery.
You will hang for this, my friend.
He got the hang of it after only two demonstrations.
In this standard opening position White has to be careful because the pawn on e4 hangs.
The lights hung from the ceiling.
Hang those lights from the ceiling.
Hanging is the punishment for one convicted of war crimes, there.