Tom, Mary'nin onu kelepçeli görmesini istemedi.
- Tom didn't want Mary to see him in handcuffs.
Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.
- I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs.
Polis memuru Tom'a kelepçe taktı.
- The police officer put handcuffs on Tom.
Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.
- I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs.
Polis, şüpheliyi kelepçeledi.
- The police officer put handcuffs on the suspect.
Tom kelepçeli olacak.
- Tom will be handcuffed.
Tom kelepçeli olmadığını söyledi.
- Tom said he wasn't handcuffed.
Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.
- I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs.
Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.
- The police officer removed Tom's handcuffs.
Dang, I’m handcuffed by these regulations. I’d like to help but it’d be illegal.