Türkisch - Englisch
Definition von halkalı im Türkisch Englisch wörterbuch
- {s} ringed
- segmented
- cyclical
- furnished with a ring; (something) that has a ring in it
- cyclic
- (eyes) that have dark circles under them (owing to fatigue)
- annulate
- (Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: halkalılar) annelid
- ringed, linked, annular, annulate
- annulated
- linked
- annular
The eclipse type that occurs when the Moon is at its farthest distance from the Earth is an annular eclipse. The Moon then appears too small to completely block out the disk of the Sun.
-Ay dünyadan en uzak mesafede olduğunda meydana gelen tutulma tipi halkalı güneş tutulmasıdır. Ay sonra güneş diskini tamamen engellemek için çok küçük görünür.
- annelid
- halkalı civata
- eyebolt
- halkalı civata
- ring bolt
- halkalı güneş tutulması
- annular eclipse
- halkalı sinekkapan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: sinekkapangiller) [syn.: halkalı sinekkapan, kolyeli sinekkapan] collared flycatcher
- halkalı somun
- eye nut
- halkalı sütun arch
- annulated column
- mavi halkalı ahtapot
- (Denizbilim) blue ringed octopus
- ucu halkalı cıvata
- end ring bolts
- boynu halkalı güvercin
- ringdove
- küçük halkalı cilibit
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yağmurkuşugiller,yağmurcunlar) little ringed plover
- seyrek yaş halkalı ağaç
- wide-ringed timber
- yarım halkalı yağmurcun
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yağmurkuşugiller,yağmurcunlar) [syn.: yarım halkalı yağmurcun, akça cılıbıt] Kentish plover
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von halkalı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Halkası olan
- HALKALI
- Bir tür olta iğnesi
- HALKALI
- Halkası olan: "Kulaklarının birinde, ama yalnız birinde halkalı bir küpe."- A. İlhan
- halkalı damar
- Bitkilerin gelişmesine yarayan halka biçimindeki damar
- halkalı gözler
- Çevresindeki tenin rengi koyu olan gözler
- halkalılar
- Sülüklerle solucanları içine alan sınıf