haline

listen to the pronunciation of haline
Englisch - Englisch
of, or relating to the degree of saltiness
salty; saline
Term used to indicate dominance of ocean salt (Cowardin et al 1979)
there is a rule that the initial `s of Indoeuropean words is converted into an `h in the corresponding Greek
The Greek "halas" (root: halat-) = salt, and hals (root: hal-) = sea (aka thalassa)
Related to salinity
Term used to indicate dominance of ocean salt
Türkisch - Englisch
into

The town grew into a city. - Kasaba bir şehir haline geldi.

Tom's hands were tightly clenched into fists. - Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.

develop into
haline gelmek
{f} become
haline gelmek
turn out
haline gelmek
turn out to be
haline gelmek
change
haline gelmek
wax
haline gelmek
go
haline gelmek
transform
haline gelmek
turn into
haline getirme
reduction
haline getirmek
resolve
haline getirmek
reduce
haline getirmek
work up into
haline sokmak
work up into
hamur haline getirmek
pulp
hamur haline getirilmiş
pulpwood
hamur haline getirmek
reduce to pulp
saplantı haline gelmek
obsess
enkaz haline getirmek
devastate
eski haline dönmek
revert
iplik haline gelmiş
spun
koloni haline gelme
colonization
saplantı haline getirmiş
obsessed
toz haline getirme
dusting
toz haline getirmek
powder
adet haline getirmek
institutionalise
anonim şirket haline getirmek
incorporate
bütün haline gelmek
coalesce
eter haline getirmek
etherize
haline gelmek
come in
haline gelmek
grow into
haline gelmek
become like
ilkel haline geri dönmek
revert
koloni haline getirme
colonization
kurum haline getirmek
institutionalize
pelte haline getirmek
squash
rapor haline getirmek
report
vecit haline koyarak
entrancingly
özet haline getirmek
abstract
lâpa haline getirmek
pulp
toz haline gelme
dust to become
adet haline gelmek
become the usual thing
adet haline getirmek
institutionalize
alay haline getirmek
regiment
alışkanlık haline getirmek
practise
alışkanlık haline getirmek
practice
alışkanlık haline getirmek
practise on
alışkanlık haline getirmek
practise upon
alışkanlık haline getirmek
practice on
alışkanlık haline getirmek
routinize
alışkanlık haline getirmek
practice upon
alışkanlık haline getirmek
be wont to do
alışkanlık haline getirmiş
wont
bizde adet haline geldi
it has become the usual thing with us
cam haline gelebilen
vitrescent
cam haline gelmek
vitrify
cam haline getirme
vitrification
cam haline getirmek
vitrify
cetvel haline getiren
tabulator
cetvel haline koymak
tabulate
cüruf haline getirmek
slag
demet haline gelmek
cluster
ekip haline gelme
teaming
emilsiyon haline dönüştürmek
emulsify
eski haline döndürme
rehabilitation
eski haline döndürmek
rehabilitate
eski haline dönme
reversion
eski haline dönmek
come back
eski haline getirme
restitution
eski haline getirmek
restore
eski haline getirmek
redintegrate
ezerek toz haline getirme
trituration
ezip toz haline getirmek
triturate
gaz haline dönüştürme
reduction into gas
gaz haline gelmek
volatilize
gaz haline getirme
gasification
gaz haline getirmek
gasify
güherçile haline gelmek
nitrify
haline getirmek
transform
herkesin malı haline getirmek
communize
ideoloji haline getirmek
ideologize
ideoloji haline getirmek
ideologise
ilkel haline dönmek
revert
ismin -den haline ait
(Dilbilim) ablative
ismin hitap haline ait
vocative
jelâtin haline getirmek
gelatinize
kanal haline getirmek
canalize
kendi haline bırakmak
leave alone
kendi haline bırakmak
let smth. ride
kendi haline bırakmak
let be
kendi haline bırakmak
to leave (someone) to his own devices; to let (a thing) take care of itself
kendi haline bırakmak
let it ride
kendi haline bırakmak
to let sb alone
kendi haline bırakılmış
adrift
kendi haline kalmak
be all adrift
kireç haline getirmek
calcify
kitap haline getirmek
collect into a book
kitap haline getirmek
publish into a book
kitap vb haline sokmak
write something up
kok haline getirmek
carbonize
kömür haline getirmek
char
köy haline getirmek
ruralize
külçe haline getirmek
(demir) bloom
levha haline getirme
lamination
oyun haline getirmek
dramatize
park haline koymak
impark
pelte haline getirilmiş
jellified
pelte haline sokma
jellifying
plaka haline getirilmiş
slabbed
plâka haline getirmek
slab
prensip haline getirmek
make something a principle
problem haline getirmek
turn it into a big deal
problem haline getirmek
turn it into a problem
püre haline gelmek
pulp
püre haline getirmek
to purée
püre haline getirmek
pulp
roman haline getirmek
novelize
ruh haline getirilmiş
etherealised
ruh haline getirme
etherealising
ruh haline getirme
etherealisation
ruh haline getirmek
etherealize
ruh haline getirmek
etherealise
ruh haline sahip
spirited
sabit fikir haline gelmiş
one-track
sabun haline getirilmiş
saponified
sabun haline getirmek
saponify
saplantı haline gelmiş
obsessive
saplantı haline getirmek
be obsessed with
sorun haline getirmek
turn it into a problem
sorun haline getirmek
turn it into a big deal
sulu kar haline gelmiş
slushed
sıva haline getirmek
(kil ve kum) puddle
takıntı haline getirmek
be obsessed with
tehdit haline gelmek
become menace
tema haline getirmek
thematise
tema haline getirmek
thematize
top haline getirmek
lump
toz haline gelmek
be powdered
toz haline gelmek
be pulverized
toz haline getiren kimse
pulverizer
toz haline getirme
powdering
toz haline getirme
pulverization
toz haline getirmek
pulverize
toz haline getirmek
levigate
un haline getirmek
flour
vecit haline getirme
enrapturing
vecit haline getirmek
enravish
vitriyol haline getirmek
vitriolize
yakarak toz haline getirme veya gelme
calcination
yakarak toz haline getirmek
calcine
yaprak haline gelme
lamination
yaprak haline getirmek
roll
yaprak haline getirmek
flatten out
yaprak haline getirmek
laminate
yaprak haline getirmek
foliate
yerleşim bölgesi haline getirmek
populate
çakmaktaşı haline getirmek
silicify
çocuk oyuncağı haline getirmek
to neglect (a project) (because one regards it as unimportant)
önceki haline getirmek
unchange
şahsi mesele haline gelmek
become personal
haline
Favoriten