hakverenglish | adronato

listen to the pronunciation of hakverenglish | adronato
Englisch - Türkisch

Definition von hakverenglish | adronato im Englisch Türkisch wörterbuch

closed
kapalı

Gözlerin kapalı yürüyebiliyor musun? - Can you walk with your eyes closed?

Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı. - The road to Nagano is closed to traffic.

locked
{s} kilitli

Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün. - See that the door is locked before you leave.

Evdeki her kapı kilitlidir. - Every door in the house is locked.

closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tema parkı geçen ay kapatıldı. - The theme park was closed down last month.

closed
yumulu
locked
kilitlenmiş
closed
{f} kapat

Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak. - Possibly the factory will be closed down next week.

O, onun söylediğine kulaklarını kapattı. - She closed her ears to what he was saying.

locked
{f} kilitle

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

Tom dairesine girdikten sonra kapıyı kilitledi. - Tom locked the door after he entered his apartment.

closed
{s} kapanmış

Kapının kapanmış olması gerek. - The gate needs to be closed.

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

closed
{s} kapatılmış

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

locked
{s} birbirine geçmiş
locked
{s} sıkışmış
locked
{s} kenetlenmiş
Englisch - Englisch
closed
locked