The referee blew his whistle to end the match.
- Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
A referee should not favor either side.
- Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
The umpire sits in a high chair at the side of the court.
- Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
I was asked to umpire the game.
- Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.
Tom was a judge in an art contest.
- Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi.