hak etmemek

listen to the pronunciation of hak etmemek
Türkisch - Englisch
be undeserving of
be unworthy of
not to deserve
hak et
{f} merited
hak et
deserve

He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve. - Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

Everybody gets what they deserve. - Herkes hak ettiğini alır.

hak et
{f} deserving

This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it. - Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

hak et
deserved

His crime deserved the death penalty. - Onun suçu ölüm cezasını hak etti.

I don't think that I deserved the punishment I got. - Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

hak et
{f} merit
hak etmemek
Favoriten