hairdresser's

listen to the pronunciation of hairdresser's
Englisch - Türkisch
kuaför

Saçlarını yaptırmak için kuaföre gitti. - She went to the hairdresser's to have her hair done.

Saçını yaptırmak için kuaföre gitti. - She went to the hairdresser's to have her hair done.

berber
hairdresser
{i} kuaför

En iyi kuaförler eşcinsel. - The best hairdressers are gay.

Ayda bir kez kuaföre giderim. - I go monthly to the hairdresser.

hairdresser
{i} berber

Berberi ziyaret ettim. - I visited the hairdresser.

Otelde bir berber var mı? - Is there a hairdresser in the hotel?

hairdresser
{i} kadın kuaförü, kadın berberi
hairdresser
{i} İng. erkek berberi
hairdresser
kuvaför
hairdresser's
Favoriten