Ben telefonda mal sahibi ile konuşuyorken Polis çekilmiş silahları ile geldi.
- Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.
Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.
- I felt drawn toward her.
Noel baba genellikle tombul çizilir. O neredeyse sıska değildir.
- Santa Claus is usually drawn as roly-poly. He is almost never skinny.
Bu çember bir pusulayla çizilmiş.
- This circle was drawn by a compass.
Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
- Tom entered the room with his gun drawn.
Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.
- Mary could not stop looking at the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
Tom'un çizdiği Mary'nin resmi John'un soluğunu kesti.
- The picture of Mary that Tom had drawn took John's breath away.
Senin için çok gerginim.
- I'm very drawn to you.
She looked pale and drawn.