Those ideas were the harbinger of democracy.
- O fikirler demokrasinin habercisiydi.
In Greek mythology, Hermes, the son of Zeus, is the messenger of the gods.
- Yunan mitolojisinde Zeus'un oğlu Hermes, tanrıların habercisidir.
A messenger took the letter to the White House.
- Bir haberci mektubu Beyaz Saray'a götürdü.
Dan became a successful reporter.
- Dan başarılı bir haberci oldu.
Mercury was the messenger of the gods.
- Merkür tanrıların habercisiydi.