haber vermek

listen to the pronunciation of haber vermek
Türkisch - Englisch
let know
inform
report
tell
advise
apprise
acquaint
1. to tell, let (someone) know, inform. 2. to indicate that ..., show that ..., be a sign that
herald
give notice
(Basın) harbinger
instruct
be a sign that
predict
betide
let (someone) know
give someone notice of
communicate
indicate that
give somebody notice of
let somebody know
put somebody wise to
show that
break the news
let someone know
warn
to inform, to report, to tell, to notify, to apprise
notify

We have to notify the police. - Polise haber vermek zorundayız.

I am happy to notify you that I have fully recovered. - Tamamen iyileştiğimi haber vermekten mutluluk duyuyorum.

let smb. know
put smb. wise to
(Hukuk) announce
wise up
give smb. notice of
shadow out
shadow forth
delate
declare
appriseapprize
haber ver
betide
haber ver
{f} harbinger
haber verme
(Askeri,Bilgisayar) notification
önceden haber vermek
prophesy
önceden haber vermek
foretell
haber ver
{f} herald
haber ver
{f} heralded
haber ver
apprise
haber verme
apprizement
alıştıra alıştıra haber vermek
break the news
gaipten haber vermek
foretell
gaipten haber vermek
to foretell the future, to divine
gaipten haber vermek
divine
gaipten haber vermek
practise divination
gaipten haber vermek
to foretell, divine, bring a message from the spirit world
geldiğini haber vermek
herald in
gelecekten haber vermek
prophesy
haber ver
presage
haber ver
portend
haber ver
prophesy
haber verme
Annunciation
haber verme
notify

I think we should notify Tom's parents. - Bence Tom'un ebeveynlerine haber vermeliyiz.

I am happy to notify you that I have fully recovered. - Tamamen iyileştiğimi haber vermekten mutluluk duyuyorum.

haber verme
appriseapprize
vahiyle haber vermek
prophesy
yalan haber vermek
(deyim) give a false colour to
önceden haber vermek
prognosticate
önceden haber vermek
to foretell, to forewarn
önceden haber vermek
give notice
önceden haber vermek
forebode
önceden haber vermek
predict
önceden haber vermek
presage
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) TAKAVVÜL
söylemek
(Osmanlı Dönemi) TENBİE
(Osmanlı Dönemi) NİŞVE
(Osmanlı Dönemi) GALGALE
(Osmanlı Dönemi) TAKVİL
(Osmanlı Dönemi) ihbar
haber vermek
Favoriten