Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
Greed makes people do strange things.
- Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I have always been very passionate about politics.
- Politika konusunda daima çok hırslı oldum.
He fell a victim to his own ambition.
- Kendi hırsının kurbanı oldu.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
Tom is an avid tennis player.
- Tom hırslı bir tenis oyuncusu.
She is an avid reader.
- O hırslı bir okuyucu.