Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
Mary is very passionate about her work.
- Mary işi hakkında çok hırslı.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
That politician is full of ambition.
- Bu politikacı hırs dolu.
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
Tom is an avid fisherman.
- Tom hırslı bir balıkçı.
Tom is an avid reader.
- Tom hırslı bir okuyucu.