hırdavatçı

listen to the pronunciation of hırdavatçı
Türkisch - Englisch
Hardware store
Ironmonger
ironmonger, hardware dealer
seller of small, used hardware items
junk dealer; junkman
hırdavatçı dükkânı
hardware

The hardware store is near the park. - Hırdavatçı dükkanı parkın yanındadır.

Tom went to the hardware store to buy some nails. - Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.

Türkisch - Türkisch
Hırdavat satan kimse, nalbur
nalbur
hırdavatçı
Favoriten