hıçkır

listen to the pronunciation of hıçkır
Türkisch - Englisch
made a hiccup
{f} sob

I could hear her sobbing in her bedroom. - Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.

{f} hiccup

I can't stop hiccuping. - Hıçkırığı durduramıyorum.

Imagine that you started to hiccup and couldn't stop. - Hıçkırmaya başladığını ve onu durduramadığını hayal et.

make a hiccup
{f} hiccough

What should I do to stop hiccoughs? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

{f} sobbing

I heard them sobbing. - Hıçkırarak ağladıklarını duydum.

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.

hıçkır
Favoriten