höcker

listen to the pronunciation of höcker
Deutsch - Türkisch
[der] kambur; hörgüç
hörgüç
Englisch - Türkisch

Definition von höcker im Englisch Türkisch wörterbuch

bump
vurma
bump
sadme
bump
çıkıntı
bump
gümbürtü
bump
çarpma sesi
bump
şişlik
bump
güm diye
bump
çarpma

Ben şeylere çarpmaya devam ediyorum. - I keep bumping into things.

Uzun boylu olmak harika olmalı. Öyle mi düşünüyorsun? Gerçekten o kadar harika değil. Kafanı tavana çarpmaya devam edersin. - It must be great to be tall. Do you think so? It's not really that great. You keep bumping your head on the ceiling.

bump
{f} çarp

Tom okula giderken Mary diye birine çarptı. - Tom bumped into a Mary on his way to school.

Tom nereye gittiğine bakmadığı için Mary'ye çarptı. - Tom bumped into Mary because he wasn't looking where he was going.

bump
(fiil) çarpmak, bindirmek, toslamak, çarpışmak
bump
{i} sarsıntı
bump
{i} uçağın düzensiz devinimi
bump
sertçe/aniden
bump
(isim) çarpışma, çarpma, darbe, yumru, tümsek, sarsıntı, uçağın düzensiz devinimi
bump
çarpma/şişlik
bump
{i} vuruş, çarpma
bump
bump off öldürmek
Deutsch - Englisch
bumps
bump
tubercles (of a whale)
humps

Camels have either one or two humps. - Kamele haben entweder einen oder zwei Höcker.

How many humps would an offspring of a Bactrian and a dromedary camel get? - Wieviele Höcker würde der Nachkomme eines zweihöckrigen und eines einhöckrigen Kamels wohl haben?

hunches
hunch
hump