hängend

listen to the pronunciation of hängend
Deutsch - Türkisch
sarkan
sarkık
Englisch - Türkisch

Definition von hängend im Englisch Türkisch wörterbuch

droopy
{s} sarkık
hanging
(Kanun) asarak idam etme
hanging
{i} asma

Babil, asma bahçeleriyle ünlüydü. - Babylon was famous for its hanging gardens.

Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem. - I never prevent my enemies from hanging themselves.

droopy
düşkün
hanging
idam
droopy
{s} eğik
droopy
{s} halsiz
droopy
{s} mahzun
droopy
düskün
hanging
ipe çekerek idam
hanging
{i} ipe çekme
hanging
sarkan

Tavandan sarkan güzel bir avize vardı. - There was a beautiful chandelier hanging from the ceiling.

hanging
hang asıl/as
hanging
asılı

Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı. - Tom enjoyed looking at the paintings hanging on Mary's wall.

Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du. - Tom was the one who gave me the painting that's hanging above my fireplace.

hanging
{i} duvar kumaşı
hanging
askıda kalmış
hanging
asarak idam