Englisch - Türkisch
Definition von gutchess@englishare net copyright © 2001 im Englisch Türkisch wörterbuch
- instructor
- öğretim elemanı
- instructor
- (Askeri) uçuş öğretmeni
- instructor
- öğretmen
O bir yoga öğretmenidir.
-She's a yoga instructor.
Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
-My driving instructor says that I need to be more patient.
- instructor
- asistan/öğretmen
- instructor
- {i} okutman
- instructor
- eğitmen
Tom iyi bir eğitmendir.
-Tom is a good instructor.
Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur.
-You may as well know that I am a strict instructor.
- instructor
- (Eğitim) Öğretim üyesi
- instructor
- {i} doçent [amer.]
- instructor
- (isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
- instructor
- {i} asistan; okutman
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von gutchess@englishare net copyright © 2001 im Englisch Englisch wörterbuch
- instructor
gutchess@englishare net copyright © 2001
Silbentrennung
gutchess@englishare net co·py·right © 2001Resimler
Favoriten