He prided himself on his punctuality.
- O, dakikliği üzerine kendisiyle gurur duydu.
She takes pride in her high school.
- O, lisesi ile gurur duyuyor.
We took pride in our strength.
- Gücümüzle gurur duyduk.
Well done! Your parents must be proud of you.
- Helal olsun sana! Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
Tom must be proud of himself.
- Tom kendisiyle gurur duymalı.