gurur duy

listen to the pronunciation of gurur duy
Türkisch - Englisch
{f} pride

She prides herself on her skill in cooking. - Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.

I live in Belarus and I take pride in this fact. - Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.

plume on
be proud
be proud of

He's every reason to be proud of his son. - Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.

I want you to be proud of me. - Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.

plumeon
gurur duy
Favoriten