grillen

listen to the pronunciation of grillen
Deutsch - Türkisch
ızgara yapmak
v. 'grilın ızgara yapmak
{'grilın} ızgara yapmak
mangallar
Englisch - Türkisch

Definition von grillen im Englisch Türkisch wörterbuch

barbecue
ızgara

Biz dün gece mangalda biftek ızgara yaptık. - We barbecued steaks last night.

barbecue
{i} mangal

Ben mangal partileri verebileceğim güzel bir arka bahçe istiyorum. - I want a nice backyard where I can have barbecue parties.

Öncelikle mangalı bodrumdan bahçeye taşımak zorundayız. - First we have to carry the barbecue from the cellar out into the garden.

barbecue
{f} barbekü yapmak
barbecue
{f} mangalda ızgara yapmak
barbecue
{i} üstüne baharatlı bir sos dökülerek ızgarada kızartılan et
barbecue
{i} etin bu
barbecue
{f} barbekü yap

Adamlar barbekü yapıyorlardı. - The men are having a barbecue.

Uzun bir süredir barbekü yapmadım. - I haven't had a barbecue for a long time.

barbecue
açık hava ızgarası
barbecue
açıkta ızgara yemeklerin yendiği toplantı
barbecue
açık havada ızgarada yemek pişirmek
barbecue
{f} güneşte kurutmak (kahve)
barbecue
barbekü soslu et barbekü yapmak
barbecue
barbekü,v.barbekü yap: n.barbekü
barbecue
{i} (et kızartmak için dışarda kullanılan) ızgara; barbekü
barbecue
(isim) barbekü; açık havada et ızgarası, mangal; barbekü soslu et [amer.]
barbecue
{i} barbekü soslu et [amer.]
barbecue
{i} açık havada et ızgarası
barbecue
{f} barbekü sosuyla pişirmek
barbecue
{i} barbekü

Barbekü yaparsak benim için sorun değil fakat gözlerime duman kaçtığında ondan hoşlanmıyorum. - It's OK with me if we barbecue, but I don't like it when smoke gets in my eyes.

Gelecek pazar barbekü partisi vermeye ne dersin? - How about having a barbecue party next Sunday?