great number of people or things, multitude, plenty

listen to the pronunciation of great number of people or things, multitude, plenty
Englisch - Türkisch

Definition von great number of people or things, multitude, plenty im Englisch Türkisch wörterbuch

many
birçok

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

John birçok şişe şarap içti. - John drank many bottles of wine.

many
çok

Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur. - Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

Akvaryumda bir hayli nadir balık var. - There are many rare fish at the aquarium.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received a good many letters this morning.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

Birçoğumuz yorgunduk. - Many of us were tired.

many
kaç

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

Kaç tane çocuğun var? - How many kids do you have?

many
çoğu

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler. - Many of the workers died of hunger.

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

many
adl

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

Englisch - Englisch
{i} many