great, excellent

listen to the pronunciation of great, excellent
Englisch - Türkisch

Definition von great, excellent im Englisch Türkisch wörterbuch

skill
(Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
skill
vasıf
skill
el alışkanlığı
skill
hüner
skill
marifet
skill
beceri

Tom bir fotoğrafçı olarak becerilerini geliştirmek istedi. - Tom wanted to hone his skills as a photographer.

Tom insani becerilerini geliştirmeli. - Tom needs to improve his people skills.

skill
kesp
skill
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

crackerjack
(isim) Sıradışı iyi bir kişi ya da şey
crackerjack
(sıfat) Sıradışı, çok güzel
excellent, great, fine (slang)
Büyük, ince (argo) mükemmel
skill
{i} kabiliyet
skill
(isim) beceriklilik, yetenek, beceri, hüner, maharet, marifet, ustalık, kabiliyet
skill
{i} maharet

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. - A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.

skill
{i} yetenek

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur. - The more skills one masters, the greater contribution one can make to society.

Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler. - Students should develop their reading skills.

Englisch - Englisch
{s} crackerjack
bostin
skill

And I am skiller than you.

skillo

Anyway, I love the Jet Set Radio soundtrack (as well as the game) and in particular the tracks by Guitar Vader. So after a bunch of web browsing I found Guitar Vader are selling their skillo album 'Die Happy' on Mp3.com*sic].